29 Temmuz 2009

hüseyinsizlik

İnternet üzerindeki birçok platformda özellikle Galatasaray taraftarı arkadaşlarla hararetle tartıştığımız Hüseyin Beşok-Galatasaray ilişkisi, Hüseyin'in Türk Telekom'a gidişiyle resmen tamamlanmış oldu. Asıl firimi baştan söyleyeyim; Galatasaray büyük bir transfer yapmış kadar sevindim bu gidişe. Mücadeleciydi, sahada kazanmak için yetenekleri ölçüsünde elinden geleni yapmaya çalıştı ama bana göre Hüseyin, Galatasaray kadrosunu frenleyen başlıca isimdi.
Kariyerinin ilk yıllarında özellikle ribaund konusunda Avrupa'nın sayılı isimleri arasına girmeyi başardı. İlerleyen dönemde; önce yüksek post civarından attığı yüzdeli şutlarla (bana göre kariyerinin en parlak ve verimli dönemi) sonrada malum diz sakatlığı sonrası 3 sayı çizgisi gerisine kadar potadan uzaklaşan oyunuyla Hüseyin kariyerinin sonlarına yaklaştığının sinyallerini vermeye başladı. Kendi pozisyonundaki rakkiplerine göre güçlü olmayan fiziği sebebiyle yetenekleriyle kıyaslandığında iyi bir post-up silahı olamadı, zaman ilerledikçe kolaya kaçıp yüzü dönük oynayarak eline gelen çoğu topu çembere şut atmayı tercih etti. Diz sakatlığı sonrası zaten az olan atletizminin nerdeyse sıfıra inmesi de pota altı sertliği ve patlayıcılığından her fırsatta kaçmasına sebep oldu. Aslında olayın tarafları arasındaki asıl hatalı taraf Galatasaray Basketbol Şubesi yönetimindir. Hüseyin'in kadroda olduğu son iki sezona baktığımızda pivot pozisyonunda 2007-2008 sezonu için Hüseyin-Fatih Solak! ikilisinin olduğunu görüyoruz. Fatih Solak'ı zaten anlatmaya gerek yok ki, 2008-2009'a geldiğimizde Fatih'in de gönderilerek yerine 1.98'lik power forvet-pivot Dejan Milojevic'in transfer edilmesiyle TBL ve Avrupa macerasının kotarılmaya çalışılması tam anlamıyla yönetimsel bir faciadır.

Hüseyin'in git gide potadan uzaklaşan oyunu sebebiyle iyice pota altında güçsüz kalan Galatasaray, tamamen 3 sayı performansına dayalı oyun yapısıyla hem sezon boyunca hemde bir çok maç içi performansında oldukça istikrarsız bir görüntü çizmekten öteye gidemedi.
Şu anki güncel kadroya baktığımızda yeni transfer Rancik dışında pota altından sayı üretimi yapma potansiyeli yok denecek kadar az. Polat, dış şutuyla yaşayan 4 numaralara güzel bir örnek, Cemal'se bana göre basketbolu bir an önce bırakmalı. Hüseyin'in gidişini iyi değerlendirip pota altında sayı ve ribaundlarda takımı sırtlayacak atlet bir Amerikalı uzunla çekirdek kadro değişimi de başarılı bir şekilde tamamalanabilir fikrindeyim.

istanbul hatırası




Ajans resim arşivinde takılırken karşıma çıkan bir resim. Venus Williams 2005'te İstanbul'a geldiginde Kapalıçarşı ziyaretinin çıkışında kendisine ikram edilen hıyarı afiyetle yemiş.

avrupa'nın tadı yok



7 Eylül’de Polonya’da başlayacak olan 2009 Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonası öncesinde bazı yıldız oyuncuların yaşadıkları sakatlıklar veya farklı nedenlerden dolayı milli takımlarının formasını giyemeyeceklerini açıklamaları, bazı yıldızların ise şampiyonaya 1.5 aydan az bir süre olmasına rağmen henüz oynayıp oynamama konusunda net bir karar vermemeleri şampiyonaya katılacak bir çok ülkeyi sıkıntıya soktu.
YILDIZLAR NEREDE?
Başta Yunanistan olmak üzere, Litvanya, Sırbistan, İspanya ve son Avrupa Şampiyonu Rusya gibi şampiyonluğun önemli adayları bu sıkıntıyı en çok yaşayan ülkeler olarak göze çarpıyor.Dünya çapındaki yıldız oyuncuların yokluğunda sönük bir turnuva olmasından endişe edilen Avrupa Şampiyonası’na şu ana kadar katılmayacağını açıklayan ve katılıp katılmayacakları belli olmayan önemli isimler şunlar:
Rusya: 2007’de Ruslara Avrupa Şampiyonu unvanını kazandıran son saniye basketini atan Amerika asıllı Rus guard JR Holden ve Utah Jazz’de forma giyen takım kaptanı Andrei Kirilenko şampiyonada forma giymeyeceklerini açıkladılar.
İspanya: Son Dünya Şampiyonu ve Avrupa 2.’si İspanya’da sakatlığının iyileşmesine rağmen kendisini riske etmek istemeyen Jose Calderon, milli takımı bırakan Carlos Jimenez ve milli takımda iyi kullanılmadığına inandığı için takıma katılma davetini reddeden Fran Vasquez, Polonya’da olmayacaklar. Juan Carlos Navarro’nun durumu ise netlik kazanmadı.
Litvanya: 2007’nin bronz madalyalı ekibinde Sarunas Jasikevicius’un oynamayacak olması yetmezmiş gibi Arvydas Macijauskas “sakatlanmaktan korktuğu için”, Rimantas Kaukenas ise dinlenmek istediği için milli takımdan aflarını istediler.
Yunanistan: Kısa bir süre önce ameliyat olan Dimitris Diamantidis ve A1 Ligi final serisinde yaşadığı sakatlık sonrasında dinlenmek isteyen Teo Papaloukas’ın yanı sıra Vassilopoulos ve muhtemelen Tsartsaris, şampiyonada mavi-beyazlı formayı giymeyecekler.
Sırbistan: Efes Pilsen’e transfer olan müthiş skorer Igor Rakocevic’in sezon sonunda bir süre dinlendikten sonra milli takıma katılma talebi coach Ivkovic tarafından reddedildi ve başarılı oyuncu milli takıma alınmadı. NBA patentli Darko Milicic ve geçen yıl Efes’te oynayan Vujacic de kadroya çağrılmadılar. Avdalovic’in de oynaması beklenmiyor.
İtalya: Gök mavililer Raptors’lı Andrea Bargnani’yi Polonya’ya gitmeye ikna ettiler ancak Massimo Bulleri ve Shawn Stonerook’un milli takım çağrısını reddetmesiyle kan kaybettiler. Sırtından sakatlığı henüz geçen genç Knicks forveti Danilo Gallinari de Polonya’da olmayacak.
Fransa: Chicago Bulls’un henüz milli takıma gitmesine izin vermediği Joakim Noah ve Orlando’lu Mickael Pietrus’un durumları belirsizliğini koruyor. Foirest ise milli takıma katılma çağrısına olumsuz yanıt verdi.
Almanya: Panzerlerin tüm umudu kaptanları Dirk Nowitzki’nin “geliyorum” açıklamasını yapması. Ancak şampiyonanın başlamasına 40 gün kala süper forvetten henüz ses çıkmadı. Chris Kaman’ın da gelip gelmeyeceği konusunda net bir bilgi yok.
Büyük Britanya: İki NBA yıldızı Luol Deng ve Ben Gordon’lu kadro ile şampiyonada ses getirmeyi umut eden Büyük Britanya, Deng’in geçen sezon yaşadığı ağır sakatlıktan sonra henüz tam iyileşdiğini söyleyerek affını istemesi, Gordon’ın ise sakatlanma korkusu nedeniyle takımda yer almaktan vazgeçmesinden ötürü büyük hayalkırıklığı yaşıyor.
Türkiye: 12 Dev Adam’ın en büyük eksiği hiç şüphesiz Mehmet Okur. Tanjevic’le son yıllarda bir türlü yıldız barışmayan Memo, Polonya’da olmayacak. Müthiş bir play-off serisi oynayan Kaya Peker ve ligimizin en iyi dış atıcılarından Serkan Erdoğan’ın kadroya çağrılmaması ise fazlaca eleştirilmişti.