Olaylı Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker 5. maçı sonrası beklediğimiz cezalar açıklandı. Rasim altı maç ceza almış. Fenerbahçe Ülker ise 12500 TL gibi bir meblağ ceza ödemeye mahkum edilmiş. Saha kapatma veya seyircisiz oynama cezası da yok.
Bu cezalardan önce 4. maç sırasında ve sonrasında yaşananlar ilgili bir karar görmediğimi öncelikle belirteyim. Bu maç ile ilgili saha kapatma cezası olmaması aslında beni çok şaşırtmıyor. Sonuçta biletleri satışa çıkmış bir maç için saha kapatmak hem makul değil, hem de bu federasyon kurumlarının bugüne kadar verebildiği bir ceza değil. Fakat cezaların sadece Rasim ve Fenerbahçe kulübü ile sınırlı kalması hiçbir şekilde açıklanabilir bir durum değildir. Eğer ki cezayı veren kurul önümüzdeki müsabakalar ve sezonlar için aynı standardı sağlayamazsa her olaylı maç sonrasında ve verilen her ceza sonucunda kötü şekilde anılmaya devam edecektir.
Aslında bu verilen ve verilmeyen cezalar ne manaya geliyor? Acaba Disiplin Kurulu; "Hakem hata yapmıştır ama biz de bu hataya ortak olup ceza alması gerekenleri cezalandırmıyoruz!" demek mi istiyor? Veya "Tanjevic milli takım koçu, ona ceza vermeye gücümüz yetmez!" demek mi istiyor? Nereden bakarsak bakalım, cevabını asla alamayacağımız ve kesinlikle tahkim denen bir müessese varsa işletilmesi gereken cezalar bunlar. Kaya, Mirsad, Tanjevic, X veya Y kim ceza alması gerekiyorsa hak ettiği cezayı almak zorunda ki bu pis kokuların arkası kesilsin. Öyle cezalar verilsin ki önceki yıllarda başkalarının aldığı cezalar ile kıyaslandığında "kurul doğru yapmış" denilebilsin. Eğer federasyonun kurulları bu işi yapamıyorsa da derhal istifa etsin. Elbet ki camia da bu işi layığıyla yapabilecek birileri bulunacaktır.
Kendi adıma serinin gerginliği dahil birçok şeyden rahatsızım. Dördüncü maç sonunda çıkan olaylar ve yönetici açıklamaları ilgili bir ceza görmediğim şu ortamda(ki daha önceki maçlarda Ataman'ın Tanjevic için söyledikleri de bence cezayı hakedecek şeyler), bu verilen cezaları gördükten sonra artık şu camia için üzülmek dışında elimden birşey gelmiyor. Umarım birileri "sıvamak" yerine bu çirkinliği "temizlemek" gerektiğini tez zamanda anlayabilir!
Aslında bu verilen ve verilmeyen cezalar ne manaya geliyor? Acaba Disiplin Kurulu; "Hakem hata yapmıştır ama biz de bu hataya ortak olup ceza alması gerekenleri cezalandırmıyoruz!" demek mi istiyor? Veya "Tanjevic milli takım koçu, ona ceza vermeye gücümüz yetmez!" demek mi istiyor? Nereden bakarsak bakalım, cevabını asla alamayacağımız ve kesinlikle tahkim denen bir müessese varsa işletilmesi gereken cezalar bunlar. Kaya, Mirsad, Tanjevic, X veya Y kim ceza alması gerekiyorsa hak ettiği cezayı almak zorunda ki bu pis kokuların arkası kesilsin. Öyle cezalar verilsin ki önceki yıllarda başkalarının aldığı cezalar ile kıyaslandığında "kurul doğru yapmış" denilebilsin. Eğer federasyonun kurulları bu işi yapamıyorsa da derhal istifa etsin. Elbet ki camia da bu işi layığıyla yapabilecek birileri bulunacaktır.
Kendi adıma serinin gerginliği dahil birçok şeyden rahatsızım. Dördüncü maç sonunda çıkan olaylar ve yönetici açıklamaları ilgili bir ceza görmediğim şu ortamda(ki daha önceki maçlarda Ataman'ın Tanjevic için söyledikleri de bence cezayı hakedecek şeyler), bu verilen cezaları gördükten sonra artık şu camia için üzülmek dışında elimden birşey gelmiyor. Umarım birileri "sıvamak" yerine bu çirkinliği "temizlemek" gerektiğini tez zamanda anlayabilir!
3 yorum:
http://mixbasket.blogspot.com/2009/06/tbf-disiplin-kurulunun-ceza-karar.html
TSL den sonra TBL'de değersizdir artk gözümde.
Bu saatten sonra yaralamaya neden olmayan neye ceza verilebilir? ceza verilebilecek hangi daranış kaldı?
Yorum Gönder