Magic'in final yolculuğu kısaca böyleydi. Şaşırtarak, sürpriz geri gelişlere imza atarak finale ulaşmışlardı. Finaldeki durum yine çok farklı değildi. Ancak yine bir sürpriz beklentisi de yok değildi artık. Bundan sonrası da malum ne oldu, nasıl geçti biliyoruz. Herhangi bir sürpriz de olmadı. İşin sürpriz kısmı başka yerlerden geldi.
Sezonu kapattı denilen nelsON bir anda hortladı. Evet sahadaydı ve oynuyordu. SVG nelsON-alstON dengesini kuramadığı gibi ihtiyaç anlarındaki oyuncusu johnsON'ı da unuttu hem de ne unutmak yokmuş gibi davrandı. Rafer'in ve Jameer'in'ın maç içindeki yanlış tercihleri bitmek bilmedi. Hatta kimi zaman Hido'yu gördük top getirirken, oyun kurarken. Bu demek oluyor ki "benim top getirecek adamım yok." Var da yok. Yok da varmış gibi davranıyorum.
Altı ay önceden "iyileşmez" denilen bir oyuncu iki ay önce iyileşince direk ona sarılmak niye? Hem de final serisi oynarken. Jameer sistemin önemli bir parçasıydı ama tam iyileşmemişken bu kadar uzun süre oynatmak ve Anthony'i unutmak. Olay Jameer'i ya da Rafer'ı yerden yere vurmak değil, SVG'nin rotasyonun içine çomak sokması, hem de baya büyük bir çomak sokması.
Herkes farkındadır ki Magic bu seriyi kazansa Hido finallerin MVP'si olacaktı. Daha yakın zamana kadar Hido'ya sinir olmuş olan ben bile Magic'in kazanmasını istemiştim. Fakat bahsettiğim dönemden bu yana Hido'daki değişim takdirlik. Onun sayesinde eğlenceli ve keyifli bir final serisi geçirdik. Sezar'ın hakkı da sezar'a. Lakers tüm seri boyunca çok iyi oynadı, oyundan düştüğü zamanlar oldu, yılmadılar; kötü oynadıkları zamanlar oldu, vazgeçmediler ve haklı bir şampiyonluk kazandılar.
* Rasim Başak'ın yaptığı, hakemin kararı tartışmaları arasında gümbürtüye gitmez umarım.
0 yorum:
Yorum Gönder