11 Eylül 2009

ilk tur


Gilberto, ilk tur maçlarını değerlendirdi...

Hepinizin bildiği üzere ilk üç maçı kazanarak bir üst gruba lider olarak gitme avantajını yakaladık. Ayrıca özellikle Polonya maçındaki fark averaj avantajını da bize getirdi. Bu gruptan üçte üç ile çıkmak beklediğim bir şeydi. Bunu tarihimizde ilk kez başarabiliyor olmamız ayrı bir konu ancak bu grupta doğal olan zaten bunu başarmamızdı. Takım da bunu gerçekleştirdi.

Esas önemli olan ve beni mutlu eden yan ise bu üç galibiyetin alınış şekliydi. Gümüş madalya aldığımız 2001’deki turnuva dahil –ki o turnuvayı Euro 2008’e ve orada aldığımız üçüncülüğe benzetirim– böyle kendinden emin, sahada ne yapacağını bilen ve onu rahatlıkla yapan bir takım görmemiştim. Özellikle Polonya maçında üçüncü çeyrekte Polonya seyircisiyle birlikte coşup farkı altı sayıya kadar indirdiğinde oyundan kopmayan ve soğukkanlı bir biçimde doğruları yapmaya devam eden bu takım alkışı sonuna kadar hakediyor. Semih dışında tüm takım formda ve görevini yerine getiriyor ama bana kalırsa bu turnuvanın en formda ismi Tanjevic. Şu ana kadar maçlara hazırlanışı ve maç içerisindeki hamleleriyle neden Avrupa’nın en önemli koçlarından birisi olduğunu kanıtladı. Özellikle önde olmamıza rağmen Bulgaristan maçının ilk çeyreğinde molalarla maça vurdu damga harikaydı. Ayrıca uyguladığı rotasyon ile de hem ileriki turda ihtiyaç duyabileceği Semih ve Barış Hersek’i turnuvaya ısındırdı, hem de Ersan ve Hidayet’in çok yıpranmasını önledi.

Umarım bu doğru oyuna devam ederiz ve İspanya maçı için şimdiden duyduğum yüksek heyecan turnuva sonuna kadar devam eder.

0 yorum: