2 Ağustos 2009

pes doğrusu!






Bugüne kadar Ruanda ile ülke olarak hafızamızdaki tek bilgi bu Orta Afrika ülkesinin iki etnik grubu Tutsiler ve Hutular arasındaki husumetin 1994’te 100 gün içinde 800.000 kişinin katledilmesiyle sonuçlanan “Ruanda Soykırımı”na neden olmasıydı. Ha bir de konu ile ilgili çekilen “Hotel Rwanda" filmi vardı…


Ama artık Ruanda ile ilgili bir şey daha biliyoruz. Basketbolda, “dünya devi” Türkiye’ye kafa tutabilecek cesaretlerinin olduğunu.
FIBA dünya sıralamasında 1.4 puanla 74 ülke içinde 71. sırada olan, 7 takımlı ulusal bir lige sahip, tarihleri boyunca basketbolda en ufak bir başarı kırıntısına bile sahip olmayan Ruanda, Cumartesi akşamı dünya sıralamasında 192 puanla 14. sırada yer alan Türk Milli Takımı’nı 79-76 yenerek sadece basketbol tarihlerinin değil belki de ülkenin spor tarihindeki en büyük başarısına imza attı.


Basit bir sorum var. Futbolda FIFA dünya sıralamasında 28. sırada yer alan Türk Milli Takımı bir hazırlık maçında olsa dahi aşağıdaki ülkelerden hangisine yenildiği takdirde spor camiası “kelle almak” için harekete geçer?
Burkina Faso? (51.) Jamaika? (65.) Togo? (71.) Benin? (80.) Mozambik? (82.) Kuzey Kore? (84.)Küba?(85) Katar? (86.) Doğru yanıt tabii ki “hepsi” olacaktır.

Basketbol Milli Takımımız’ın bu yenilgisi sonrasında elbette “kelle alınsın” diyen yok ancak maçtan sonra milli takım menajerinin ağzından “Takım 6 eksikle Ruanda karşısında oynadı. Maçın genelinde oyunu rakibimiz önde götürdü. Maçın sonunda yakaladık. Ancak sahadan rakibimiz galip ayrıldı. Hazırlık maçlarında aldığımız sonucun çok da önemli olmadığını düşünüyorum. “Ruanda’nın birçok oyuncusu ABD’li oyunculardan oluşuyor. Doğal olarak NBA’i yakından takip ediyorlar. Bu nedenle Hidayet Türkoğlu’na da büyük ilgi gösterdiler” açıklamasını duymak şahsen benim tüylerimi diken diken etti.

Değil 6 oyuncu 10 oyuncun bile eksik olsa hazırlık maçında dahi Ruanda gibi bir takıma yenilmeye hakkınız yok. Görüntüleriyle 1992 Barcelona Olimpiyatları’nda ABD’nin NBA yıldızlarından oluşan Rüya Takım’ı ile fotoğraf çektirme yarışına giren takımlara benzeyen Ruanda’lıların Hidayet’e ilgi göstermiş olmaları bu yenilginin açtığı yaraları sarmaya milli takım yöneticileri için yeterliyse, o zaman “vay halimize” diyorum. Ha bu arada ABD’nin, oyuncularıyla fotoğraf çektiren o takımları ortalama 40 sayı fark atarak yendiğini de hatırlatalım.

Ama kabahat bizde! Üç gün önce kilit oyuncularından yoksun Kanada Milli Takımı’na son 5 saniye içinde topu oyuna sokarken kaptırmalarının ardından yedikleri basit basketle yenilen Milli takımın kötü performansını bile allayıp pullayıp “mücadele eden bir takımımız var” diyerek Polyannacılık oynayanların bu utanç verici yenilgiye de böyle bir kılıf uydurmasına niye şaşırıyorum ki?


Mete Aktaş

4 yorum:

Cenky dedi ki...

imza atıyorum altına. Sadece Bogdan Tanyevic değil başta Turgay Demirel olmak üzere tüm federasyon değişmelidir. Bugün beğenilmeyen Lütfi Arıboğan'ın futbolda verdiği hizmet ortadadır. Dürüst ve ülkeye katkı verecek basketbol-spor adamlarına ihtiyacımız var bizim.

Adsız dedi ki...

Ay ay ay. Federasyonda değişen tek şey Hakyemez'in tekrar göreve gelmesi...Yine Efes World Cup'la avunuruz turnuva öncesi, beyanatlar gırla gider. Polonya sonrası da hedef 2010, güzel bir hazırlık oldu, eksiğimiz vardı demeçleri. Seneye baharda Mehmet Okur tartışmaları, vs, vs. Böyle gider bu dostlar. 7 yabancıya çıkarıp liglerimizi sınıf atlataduralım basketbolumuza...

csyasoo dedi ki...

Hotel Ruanda'yı biliyordum ama izlememiştim.Haberin başlığını okuduğumda ruanda hangi ülkenin takımı dedim:S

Ülke olduğunu bilmiyordum :S Duymadım daha önce hayret :S

Neyse konuya gelirsek,tabiki rezalet.Benim kafama

'Maçın genelinde oyunu rakibimiz önde götürdü. Maçın sonunda yakaladık'

lafı takıldı.
Utanmadan bunu diyebilmişler ya helal olsun.

lembo dedi ki...

sizin federasyon dediğiniz şey turgay demirel ve adamlarıdır.. turgay demirelden utanıyorum..