Aslında Turgay Demirel'i tanıyanlar bu durumu hiç yadırgamıyordur. Muhtemelen federasyon yaşanan olayları düşünmekten ziyade, kendisine karşı bir karalama kampanyası yapıldığınına inanmaktadır. Bu duruşun sonucu olarak önümüzdeki Avrupa Şampiyonası boyunca medyaya karşı mesafeli davranılabilir. Hatta elde edilebilecek bir başarı sonunda aslında Türk spor kültüründe alışık olduğumuz üzere, herkesin onlara karşı olduğu tezinin arkasına saklanılarak, duygusal bir duruş sergileme çabasına girişileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Fakat bu dakikadan sonra basketbol camiası bu gibi bir duruma prim vermeyecektir.
Federasyon daha öncede dediğim gibi benim gözümde artık meşru değildir. Fakat önce o doldurdukları koltuğa ve kendilerine saygı göstermek adına bu olayı kınamak zorundadırlar. Sonrasında ise mevcut yönetmeliklerdeki en katı cezalar, gerekirse seriyi içine alacak şekilde, geriye dönük ve hakeden herkese acımasız bir şekilde uygulanmalıdır. Son olarak ise bu işi gerçekten layıkı ile yapabileceklere teslim etmek adına derhal genel kurula gitmelidirler. Kendileri bunu unutturabileceklerine inansalar bile, basketbol kamuoyu Avrupa Şampiyonası'nda alınacak bir dereceye veya bir yıl sonraki Dünya Şampiyonası'nın Türkiye'de olacak olmasına amiyene tavırla tav olmayacaktır. Umarım oralarda hala sesimi duyan birileri vardır!
0 yorum:
Yorum Gönder